Anayasa Mahkemesinin HAGB Kararının Kendi İçinde Değerlendirilmesi


Anayasa Mahkemesinin HAGB Kararının Kendi İçinde Değerlendirilmesi

İşlenmesi hâlinde, fail hakkındabir yıldan altı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. İşlenmesi hâlinde, fail Bettilt 365hakkındaon yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (2) Kişiler arasındakihaberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, bir yıldan üçyıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Kamu kurumları arasındakihaberleşmeyi hukuka aykırı olarak engelleyen kişi, bir yıldan beş yıla kadarhapis cezası ile cezalandırılır. (4) Cebir veya tehditkullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelcekabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya dabir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altıaydan üç yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Fiilin vücuda organ veyasair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi durumunda, yedi yıldan oniki yılakadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde,soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır. (2) Yardım veya bildirimyükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin ölmesi durumunda, biryıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. – (1) Bir kişiye karşı insan onuruylabağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya iradeyeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarıgerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapiscezasına hükmolunur. (5) Hukuka aykırı yollarla eldeedilmiş olan organ veya dokuyu saklayan, nakleden veya aşılayan kişi, ikiyıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. – (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veyasağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldanüç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

A-Hakim soruluğu, mevcut yargı kollarının tümünü kapsayacak şekilde (Adli, İdari-Askeri ve Yüksek Yargıyı) yeniden düzenlemeli ve dava açma izin koşuluna bağlanmalıdır. Sonuç olarak, hakimlerin sorumluluğu müessesesi kabul edilmekle birlikte hakimi huzursuz etmeyecek, çok katı koşullara bağlı bir müessese oluşturulmalıdır. F-Gelişmelere göre idari savcının görev alanı genişletilip daraltılabilir. En sonunda da; denetlenemez bir idarenin dolayısıyla hukuk devletinden uzaklaşmanın kapıları açılmaktadır. İdarenin eylem ve işlemlerinin bağımsız yargı yerlerince denetlenmesidir. Bu denetimin sağlıklı ve etkin yapılması o kadar önemlidir ki; hukuk Devleti ile Polis Devleti arasındaki sınırın netleşmesi buna bağlıdır. Başka bir ifadeyle, bu denetimin sulandırılması, hukuk Devletinden Polis devletine yumuşak bir geçişe sebep olur. Bu bağlamda, kesin olan kararlar, karar verildiği tarih itibariyle, kanun yolları açık olan karar ise kanun yollarının tüketilmesiyle kesinleşmektedir. 18 Temmuzda faaliyete geçecek olan istinaf sistemiyle yargıda yeni bir dönem başlayacak.Her yeni müessese  gibi karmaşa ve olumsuzluklar yşanacağı kuşkusuz.Ancak 1982 yılından beri yarı istinaf uygulaması yapılan idari yargının bu fetret dönemini daha kolay atlatacağına inanıyorum. Yasada öngörülen olağanüstü koşullar gerçekleşirse, karar veren mahkemeden yagılamanın yenilenmesi istenir. Ancak gerek fiili durum gerekse fiili durumun yegane dayanağı olan yönetmelik bu espiriden son derece uzaktır.

  • (7) Bu madde hükümleri, bilimseleserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmekkoşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.
  • Kötü niyetli kişileri nisbeten caydırabilecek tek unsur ise; davacının haksız çıkması halinde para cezası verilecek olması ve hakim lehine tazminata hükmedilecek olmasıdır.
  • (2) Birinci fıkra hükmü, özel hukuk uyuşmazlıklarıkapsamında yapılan yalan tanıklık hâllerinde uygulanmaz.

Suçun işlenişine iştirak eden her kişi,diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önündebulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır. (2) Suçun işlenmesinde birbaşkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusuryeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası,üçte birden yarısına kadar artırılır. (2) İradî olarak alınan alkolveya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmüuygulanmaz. – (1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilinhukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarakdavranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye cezaverilmez. – (1) Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerdesınırın kast olmaksızın aşılması hâlinde, fiil taksirle işlendiğinde decezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın altıda birindenüçte birine kadarı indirilerek hükmolunur.

Bu fiil de TCK’dan çıkarılan ancak başka şekillerde hala TCK’da da mevcut olan bir fiildir. İdare tarafından verilen bir başka ceza türü de disiplin cezalarıdır. Bu cezalar, idari cezaların muhatapları yönünden tanımlanacak olursa; muhatabı sadece kamu personeli olan cezalardır. Buradaki amaç ise, kamu kurumunun işleyiş ilkelerinde düzen ve disiplini sağlamaktır. Bu tür cezalar yine idare tarafından verilmekte olup, muhatabın bir eşyası-malı üzerinde netice doğurmaktadır. Netice itibari ile elbette eşyanın sahibi cezalandırılmış olmaktadır, ancak cezanın uygulaması eşya üzerinde yapılmaktadır. Hatta bu ceza bazen eşyadan sahibinin faydalanmasının önlenmesi şeklinde olup burada ceza asıl etkisini yine sahibi üzerinde gösterir (Örneğin aracın 6 ay trafikten men edilmesi). Eşyanın sahibi dolaylı etkilenir (imara aykırı yapının yıkılması veya ruhsata uygun hale getirilmesi gibi). Ì İdari suçlarda, 5237 sayılı TCK’nundaki takdiri indirim, tahrik, yaş küçüklüğü ve benzeri indirim nedenleri uygulanamaz. Ancak varsa özel kanunlardaki açıkça tanımlanan azaltma nedenleri uygulanabilir[7].

Kanaatimizce, “ceza”, “idari ceza” terimleri, hem günlük dile uygunluğu hem de yaygın, anlaşılır olup, bir bağlayıcılık içermesi sebebiyle en uygun terimdir. V. Yabancıların durumu Madde 16 – Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir. Geçici Madde 1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 67 nci maddesinin son fıkrası, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci dönemi içinde yapılacak ilk ara seçimde uygulanmaz. B) Bu Kanunun 28 inci maddesi ile Anayasanın 87 nci maddesinde yapılan değişiklik, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiilleri işleyenler hakkında uygulanmaz. F) Kesinhesap kanunu tasarılarının görüşülme usulünü düzenleyen 164 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü 1984 yılından itibaren uygulanmaya başlanır.

(2) Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veyakemiklerini alan veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerdebulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Cebir veya tehditkullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanınfaaliyetlerinin engellenmesi hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasınahükmolunur. (2) Cebir veya tehditkullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir siyasî partininfaaliyetlerinin engellenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasınahükmolunur. İşlenmesi hâlinde, fail hakkındaiki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. – (1) Yaşı, hastalığı veya yaralanmasıdolayısıyla ya da başka herhangi bir nedenle kendini idare edemeyecek durumdaolan kimseye hâl ve koşulların elverdiği ölçüde yardım etmeyen ya da durumuderhâl ilgili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis veya adlî paracezası ile cezalandırılır. İşlenmesi hâlinde, kişi hakkındaüç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (4) Hasta olan insan üzerinderıza olmaksızın tedavi amaçlı denemede bulunan kişi, bir yıla kadar hapiscezası ile cezalandırılır.


Deixe um comentário

O seu endereço de email não será publicado. Campos obrigatórios marcados com *